ŞEHRİVAN GAZETESİ: İstanbul’daki Vanlıların Kara Gün Dostu: Özalp-Saray Derneği

 
 İSTANBUL’DAKİ VANLILARIN KARA GÜN DOSTU: ÖZALP-SARAY DERNEĞİ
 
İstanbul Van Vakfı’nın yeni yönetimini seçtiği ve ‘Güçlü Lobi’ şiarıyla kolları sıvadığı, Ankara’da Vanlıların benzer bir model ile örgütlendiği süreçte İstanbul’da ‘Güçlü bir Van’ birliği oluşturma çabaları devam ediyor.
 
 

İSTANBUL’DAKİ VANLILAR KARA GÜN DOSTU: ÖZALP-SARAY DERNEĞİ

 
 
 

İstanbul Van Vakfı’nın yeni yönetimini seçtiği ve ‘Güçlü Lobi’ şiarıyla kolları sıvadığı, Ankara’da Vanlıların benzer bir model ile örgütlendiği süreçte İstanbul’da ‘Güçlü bir Van’ birliği oluşturma çabaları devam ediyor. Van Vakfı ile birlikte İstanbul’daki Vanlıları bir araya getiren önemli kuruluşlardan birisi olan Özalp-Saray Derneği de oradaki Vanlıların önemli buluşma noktalarından birisi olmaya devam ediyor. İki ilçe ismi ile temsil edilmesine rağmen yüzbinlerce Vanlının yaşadığı İstanbul’da birçok vatandaşa kapı olan Özalp-Saray Derneği, iyi günde kötü gündü Vanlıların yanında htiği bir kuruluş olarak çalışıyor. İstanbul’daki oluşumların çok sık konuşulduğu şu sıralar önemli temsiliyet merkezlerinden birisi olan Özalp-Saray Derneği’nin kurucu başkanı Ekrem Eralmaç ve İcra Kurulu Başkanı Hüsamettin Ağar, mevcut Başkan Nihat Bozkuş derneği ve İstanbul’da yapılan çalışmalara dair birçok konuyu Şehrivan aracılığı ile paylaştı.

BİR BAYRAM ARİFESİNDE KURULDU…

İlk olarak derneğin kuruluş hikayesini Şehrivan Gazetesi ile paylaşan İcra Kurulu Başkanı Hüsamettin Ağar, temelleri 2006 yılında atılan şu sıralar ise İstanbul’daki bir çok Vanlının bildiği o derneğe dair şu ifadeleri kullandı: “2006 yılında bayram arifesinde 10-15 kişi bir araya geldik ve derneği kurma kararı aldık. Daha sonra 15 kişilik grup ile bir istişare yaptık. 15 kişi kendi çapında çalışmalar yaptı ve dernek için bir yer tuttuk. Yaklaşık 800 kişinin katılımıyla bir yemek bir araya geldik. Özalp-Saray Derneği kuralım mı kurmayalım mı? Diye yemeğe katılanlara sorduk ve bir anket yaptık. Bu anket sonucu çıkan karara istinaden 15 kurucu üye ile derneğin kuruluşunu gerçekleştirdik. İlk olarak Beylikdüzü’nde bir yer kiraladık ve derneğimizi tam anlamıyla faal hale getirdik.”

 

BİR İDİLER BİNLER OLDULAR

Kurucu başkan Ekrem Eralmaç ise, kuruluştan bu yana gelen süreci değerlendirerek şu ifadelere yer veriyor: “Derneğin 3 başkanı 10 yıl içinde bir arada olması umarım diğer derneklerimize de örnek oluruz. Hiçbir zaman bir başkan görevini tamamladıktan sonra diğer ağabey ve kardeşini yalnız bırakmadı. 10 yılımız oldu. 3 başkan halen birlikte görevdeyiz.”

 

HEM İLÇE DERNEĞİ HEM DE VAN!

Kurucu Başkan Eralmaç, derneği anlatırken de Hüsamettin Ağar, Eralmaç’ın kuruculuğunu yaptığı derneğin o günden bu yana geldiği noktayı anlatıyor. Eralmaç’ın verdiği emekleri es geçmeyen Ağar, o süreci şöyle anlatıyor: “Kurucu Başkanımız Ekrem Bey 2 dönem başkanlık yaptı. Ardından görevi bana devretti. Bende görevimi bitirdikten sonra başkanlığı Nihat kardeşime devrettim. Ekrem Beyinde dediği gibi başkanlık görevi bittikten sonra derneğe uğramam gibi bir durumumuz olmadı. Biz başkanlığımız bitmesine rağmen daha çok çalıştık, işimize daha çok sarıldık. Benim dönemimde Ekrem Bey benden daha fazla çalışarak bana yardımcı oldu. Şimdi Nihat Bey var bizde kendisine yardımcı oluyoruz. Bunu da birlik ve beraberlik için yapıyoruz. Burada ki asıl amaç bencillik değil bizim ortaya çıkışımızdır. Burada ben yok biz varız. Hiçbir zaman şahıs üzerinde durmadık. İşte Ekrem Bey giderse dernek durur, ya da Hüsamettin giderse derneğin faaliyeti biter demedik. Dernek şahıslar üzerine de biz üzerine kuruldu. Bizlerde olunca tabi herkes iyi niyetle çalıştı. Özalp-Saray Derneği’ne girildiği zaman önce Özalp-Saraylı sonra da Vanlıdır. Dernekte çıktıktan sonra hangi siyasi görüşe sahipse o onun bileceği bir şeydir. Derneğe girildiği zaman Önce Özalp-Saraylı ardından Vanlısınız.”

 

DERNEK BİRLEŞTİRİCİ ROL OYNUYOR…

Dernekte koltuğa oturup kalkmama gibi bir alışkanlığın olmadığını hatırlatan Eralmaç ise mevcut yönetimler kim olursa olsun bir gönül birlikteliği ile çalışmalara devam ettiklerini söylüyor: “Bizde bir de şöyle bir durum var. Örnek olarak Ekrem 7 yıl, 6 yıl başkanlık yaptıktan sonra derneğe 4 elle sarılıp ben gitmem demedi. Örnek olarak bir vakfımız var ve bu vakfımızın 16 yıllık başkanlığı yapan bir isim vardı. Ben bırakmıyorum zihniyetiyle değil. 10 yılda derneğimiz de 3 başkanın görev yapması ve değişimin olması bizleri birleştiriyor. Ya da ben ayrıldım, küstüm ve gidiyorum diyerek Nihat kardeşimi yalnız bırakayım demedik. Bu derneğe hizmet veren arkadaşlarımıza ve gönül veren arkadaşlarımıza ihanet etmek aslı akılımızdan geçmedi. Hüsamettin Beyin dediği gibi 2006’da 14-15 kişi ile bir araya geldiğimiz zaman bu derneğimizi bu hale getirdik. Bugün itibariyle Özalp-Saray Derneğinin sermayesi 7-8 milyona çıkmış durumdadır. Bu çok güzel bir durumdur. Vanlıların ve Vanlı olmayan tüm dostlarımız, işadamlarının derneğimize büyük bir destekleri olmuştur. Ben kendilerine buradan teşekkür ediyorum.”

 

64 VANLI DERNEK ARASINDA ÖNE ÇIKIYOR…

Eralmaç, Van’a iz bırakmış önemli isimlerin derneğin geçmişinde pay sahibi olduklarını hatırlatmadan etmiyor. Ardından da Vanlıların tam 64 derneğinin bulunduğu İstanbul’da bu derneği nasıl bu kadar faal hale getirdiklerini paylaşıyor: “Hüseyin Çelik, Nizamettin Ağar, Necmi Kadıoğlu, Orhan Özbey, Necip Kartal isimleri derneğimize katkıları olan insanlardır. Bizlerin ve derneğin üzerinden çok fazla emekleri var. Bunun dışında biz burada Van ile İstanbul arasında bir köprü olduk. Bunu gururla ve iftiharla söyleyebiliriz. 64 dernek var ama bu 64 dernek arasında Özalp-Saray Derneği çok kısa bir sürede bu duruma gelmesi, gelmiş geçmiş bütün yönetici arkadaşın bu dernekte emekleri var. Ben dernekte göreve alan herekse teşekkür ediyorum. Herkesin bu konuda çok büyük emekleri oldu. Emin olun evinde televizyon olmayan arkadaşlarımız dernek için televizyon aldılar. Biz toplantılar yaptığımız zaman aidat aldığımız zaman dernekte olan arkadaşlar evinin harçlığını getirip derneğe verdiler. Böyle bir süzgeçten geçtik. Şükürler olsun bu duruma geldik.”

 

İSTANBUL’DA VANLININ DERDİ OLUNCA BİR VANLILAR YANINDA…

Eralmaç, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “İstanbul-Van arasında ciddi bir köprü oluşturduk. Nasıl ki Van’da taziyelerimiz olduğu zaman 3 gün boyunca taziyelerimiz devam ediyor ve bizinde yer aldıysak, burada da taziyelerimizi kuruyoruz. Taziyesi olan arkadaştan maddi anlamda bir kuruş taziyeleri kuruyoruz. Düğünlerimiz, kız kaçırmalarımız oluyor. Bunların hepsinde dernek olarak üzerimize yapanı yapmaya çalışıyoruz. Derneğimizde yönetim kurulu, denetim kurulu, icra kurulu var. 3 birimden oluşan derneğimizin birimleri var. Aylık olarak toplantılarımızı yapıyoruz. Hüsamettin Bey yönetimi topluyor ve ay içerisinde ne yaptığımızı aramızda değerlendiriyoruz.”

 

İYİ GÜNDE KÖTÜ GÜNDE…

“Biz İstanbul’da üyelerimize iyi hizmet verdiğimize inanıyoruz. Elbette ki bunun değerlendirmesi hemşerilerimize kalmış. Ancak gözle de görünüyor ki Özalp-Saray Derneği burada üzerinde düşeni yapıyorlar. Bir devlet dairesi gibi sabaha 8’de derneğimiz açılıyor akşam 6’ya kadar hizmet veriyoruz. Sorumluluğumuz çok fazla bizde bu sorumluluk içinde insanlarımıza hizmet veriyoruz. Sosyal etkinlikler, turnuvalar yapıyoruz. Ramazan ayında iftar yemekleri veriyoruz. Örf adet, gelenek ve göreneklerimizi burada yaşatıyor ve tüm sosyal etkinliklerde yer alıyoruz. Özalp-Saraylılar olarak güzel bir birlik beraberliğimiz var. Derneğimiz Esneyurt’ta yer alıyor. Bizim binamızın bulunduğu mahallede semtte bulunan diğer iller, Kars, Muş, Bingöl, Hakkâri, Erzurum gibi illerimizin düğün ve taziyelerini de kendi derneğimizin binasında yer tahsis etmeye çalışıyoruz. Onlar da bizim dernek binamızı kullanıyorlar. Hiçbir bedel almadan kendilerini burada ağırlıyoruz.”

 

KARA GÜNDÜ DOSTU…

İcra Kurulu Başkanı Hüsamettin Ağar, İstanbul’da kötü günlerde hemen hatırlanan bir dernek olma süreçlerini de anlatıyor. İstanbul’daki Vanlıların kayıplarında cenazenin tüm aşamalarında hazır bulunan o derneğin hikayesi şöyle: “Özalpli bir vatandaşımız bizi aradı ve benim bir akraban vefat etti ne yapabilirim. Dediği zaman Nihat Bey hemen Fesih Bey ile görüşüyor ve Fesih Bey hemen derneğin aracı ile oraya gidiyor. Vatandaş evde vefat etmişse belediyedeki bütün işlemler hallediliyor. Cenaze Van’a gidecekse; ya ambulansla, ya uçakla ya da cenazeyle kalabalıkta gidecekse Esenyurt Belediyesi’nden hemen bir otobüs ayarlanıyor ve insanlar o otobüsle Van’a gidiyorlar. Hiçbir karşılık alınmadı. Cenazemizde burada yıkanıyor, cenaze namazı kılınıyor ve cenazemiz Van’a gönderiliyor. Cenaze uçakla gidecekse yine aynı şekilde tüm işlemleri yapıyoruz. Yalnız uçak ücreti cenaze sahibi kendisi ödüyor. Derneğin o ücreti kullanması mümkün değil. Biz bu yıl içerisinde 12-13 cenazeyi bu şekilde Van’a gönderdik.”

 

HER ADIMDA ACIYI PAYLAŞAN BİR DERNEK…

“Bizde inşaat sektörü çok fazla olması nedeniyle insanlar bu inşaatlarda hayatlarını kaybedebiliyor. İnşaat kazası olduğu için cenaze adli tıpa gidiyor. Normal şartlarda 2-3 gün adli tıpta kalan cenazeleri bizi dernek olarak 2-3 saatte adli tıptan çıkarıyoruz. Özalp-Saray Derneğinden cenaze gittiği zaman cenazeler çok daha erken çıkıyor. Yine aynı şekilde tüm cenaze işlemleri yapılıyor. Van’a gidecekse 3 işlem yapılıyor. Burada defin edilecek defin işlemleri yapılıyor ve burada taziye kuruluyor. Cenaze sahipleri Van’dan döndükten sonra bizim bir SMS gurubumuz var. Bu grupta 5 bin kişi yer alıyor. Bu insanlara mesaj atılıyor ve ilk Cumartesi ya da Pazar günü burada taziye kuruluyor. Kaç gün devam edecekse bunun duyurusu yapılıyor. İnsanlar burada toplanıyorlar. Cenaze sahipleri hiçbir şey yapmıyor tüm organizasyonu bizim derneğimiz yapıyor. Derneğimiz bünyesinde olan aracımızla az önce belirtildiği gibi taziyelerde ve diğer işlemlerde kullanıyoruz. Sadece Özalp-Saraylı, Vanlı olmasına gerek yok. Diğer tüm insanlarımız için bu aracımızı tahsis ediyoruz. Talep olması durumunda insanlarımıza yardımcı oluyoruz.”

 

YENİ BAŞKAN MÜTEŞEKKİR…

İki isim konuşmalarını sürdürürken de mevcut başkan Nihat Bozkuş, devreye giriyor. 6 yılda gelinen noktayı, hizmet binasının durumunu anlatıyor ve söze şöyle giriyor: “Gerçekten çok zor şartlarda inşaatımızı yaptık. Sayın Nizamettin Ağar o dönemlerde Sayın Hüseyin Çelik’e bir arsa talebinde bulundu. Arsa sizden yapması bizden şeklinde bir talep oldu. Sağ olsunlar kendileri bize arsayı tahsis ettiler. Biz de daha sonra burada inşaatımıza başladık ve dernek binamızı inşa ettik. 6 yıl içerisinde dernek binamızı tamamladık. 6 yıl içerisinde yavaş yavaş yaptığımızı binamızı son olarak bu hale kavuşturduk. Sayın Ekrem Bey, Nizamettin Bey, Hüsamettin Bey çok teşekkür ederim. Kendilerinin bize çok büyük emekleri oldu. İnsanları bir araya toplamak çok zordu. Binamızı yaptığımız zaman Ekrem Bey gittik kendisinden demir aldık. Hüsamettin Beye gidip beton aldık. Başka diğer işadamlarına ve Vanlılara gittiğimizde de hiç kimseden nakit para almadık. İnsanlardan sadece malzeme aldık. Bu şekilde şaibenin önü de kapatılmış oldu. Ağabeylerimizin bunu başardılar kendilerine buradan yeniden teşekkür ediyorum.”

 

EN ANLAMLI DESTEK: ÖĞRENCİLERE BURS…

Kurucu Başkan Ekrem Eralmaç ise binayı anlatırken derneğin en anlamlı katkısı olan öğrencilere burs konusunu da hatırlatıveriyor: “Şu anda bizim 4 katımız bitmiş durumda. Binamızın alt katı düğün salonu, giriş katı eczane, üst katı yönetim kurulu ve bay-bayan taziye evi, en üst katı da derneğe gelir elde etmek için kiraya veriliyor. İnşallah borçlarımız bittikten sonra. Vanlı kız ve erkek öğrencilere burs vermeyi planlıyoruz. Özalp-Saray Derneği olmamıza rağmen Vanlı olan öğrencilere burs vermeyi hedefliyoruz. 5’inci katımız var. Onu da Nihat başkanımız teras olarak inşallah tamamlayacak.” Ardından da Ağar, burs konusuna açıklık getiriyor: “Burs vermeyi bu şekilde planlıyoruz ancak geçtiğimiz iki yıl içerisinde biz 10 kızımıza da burs verdik. Gönüllülük esasında Nihat Başkanımız öncülüğünde biz 10 kızımıza 2 yıl içerisinde burs verdik. Geçtiğimiz yıl bir kız öğrencimiz bizi aradı. 2 kardeşlerdi. İkisi de tıp okuyan öğrencilerdi. Son seneleri olmasından dolayı sıkıntılı bir yıl geçiriyordular. Nihat Başkanımızla birlikte biz o öğrencimize kendi imkânlarımızla burs verdik.”

 

AYKAÇ’IN ANLAMLI KATKISI…

İcra Kurulu Başkanı Hüsamettin Ağar ise dernek binası ile ilgili süreci anlatırken Şehrivan Gazetesi’nin kurucusu Aziz Aykaç ile ilgili bir anısını da anlatmayı ihmal etmiyor. O süreci duygulanarak anlatan Ağar, şu ifadeleri kullanıyor: “Denek binasının yapımında çalışan arkadaşlar dernek üyeleriydi ve hepsi de gönüllü olarak çalıştılar. Bina yapımı için malzeme bir yerde temin edildikten sonra bunun yapılması vardı. Ekrem Bey, Nihat Bey dernek binasının yapımı için Vanlı, Özalpli ve Saraylı olan işçi arkadaşlar ile görüşüyorlardı. Bu arkadaşlar hafta içi kendiişleri ile uğraşırken, hafta sonu da gönüllü olarak dernek binasının yapımında çalıştılar. 6 yıl öncesinde sizler yine buraya geldiğinizde biz o tarihte dernek binamızın ikinci katını yapıyorduk. Rahmetli Aziz Aykaç bizi burada ziyaret ettiğinde çalışan 4 arkadaşın o gün ki işine karşılık parasını kendisi verdi. ‘Benimde size katkı bu olur’ dedi. Bu davranış hepimiz için oldukça anlamlı ve duygusal bir yaklaşımdı.”

 

KENDİ KENDİLERİNİ İHBAR BİLE ETMİŞLER…

Sohbetin duygusal seyrettiği bir anda İcra Kurulu Başkanı Hüsamettin Ağar sohbete renk getiren bir şekilde muhabbete dahil oluyor. Kendilerini dernekler masasına ihbar ettikleri süreci şöyle anlatıyor: “2012 yılında biz kendimizi Dernekler Masasına ihbar ettik. Dernekler Masası geldi bizi denetledi ve bizi yılın derneği seçti. Şu anda da beni şahsen arayanlar oluyor. Dernek kurmak isteyenler Dernekler Masasına gittikleri zaman, dernekler masası gidin Özalp-Saray Derneğini gezin, oradaki sisteme bakın sonra gelin derneğinizi kurun. Bu şekilde dernekler masası dernek kurmak isteyenlere öneri de bulunuyor.”

 

HEDEF VAKIFLAŞMA…

Tam da bu noktada bu derneğin bir dernekten öteye geçtiğini söylüyoruz. İstanbul’da yüzbinlerce Vanlının olduğu bir yerde tüm Vanlıların derdine koşmak bu kadar zorken derneğin bu anlamda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını hatırlatıyoruz. Haliyle ilerde bir büyüme hedefi olup olmadığını soruyoruz. Hüsamettin Ağar, bu konuda hazırlıklı, hemen cevabı veriyor: “İlerideki hedefimiz burayı Özalp-Saray Vakfına çevirmektir. Dernekler daha dar çerçeve de çalışırken, vakıflar daha geniş çerçeve de çalışıyor. Dernek olarak bunun hazırlıklarını yavaş yavaş yapmamız gerekiyor. Tüzüğümüz de buna yakın. Bir vakıf kurup Özalp-Saray adı altında devam etmek istiyoruz. Biz hiçbir zaman Van ve Özalp ile bağımızı koparmadık. Bizim Özalp ve Van’dan beklentimiz oradaki bürokrat ve insanların bize sahip çıkmasıdır. Bizimle diyalog kursalar çok daha güzel işler yapabiliriz.”

 

DERNEĞİN AKİL İNSANLAR HEYETİ DE VAR…

Muhabettin sonunda ise noktayı Fesih Yorulmaz koyuyor. Yorulmaz, “Bizim üye bazında 3 ayda bir üye bilgilendirme toplantımız yapılır. Bunun dışında daha geniş kapsamlı yıl bir iftar yemeği verilir. Yılda bir futbol turnuvaları düzenliyorduk. Ancak son yaşanan gelişmelerden dolayı bu turnuvaları yapmakta sıkıntılar yaşadık. Akil İnsanlar Heyetini dernek olarak yaptığımız çalışma neticesinde derneğimizde Vanlılar ile bir araya getirdik. Bunun dışında Özalp’te sünnet şöleninde bin çocuğumuzu sünnet ettirdik. Derneğimiz bir hizmet aracı aldık. Dernek üyemiz olsun olmasın hasta olan insanlarımızı nakletme ve hastanelere götürüp getiriliyordu. Aynı şekilde diğer ihtiyaçlarda ve cenazelerde yine bu aracımızı kullanıyoruz. 2 yıl boyunca öğrencilere burs verdik.”


ŞEHRİVAN ÖZEL: YUNUS EMRE AYKAÇ

 
   
 
 
 

Yorumlar



  • Yazının Tarihi: 25 Ocak 2017
  • Bu Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş:
  • Googleda Paylaş
  • Twitterda Paylaş
  • Facebookta Paylaş
Anahtar Kelime:

Bir Yorum Yazın

Başkanlarımız

Image Map

Sosyal Yardımlar

Ziyaretçi Sayacı

3626443