Özalp Saray Derneği

 Özalp-Saray Derneği

Üyelerinin ihtiyaç ve Gelişimine büyük ölçüde katkı yapan bir kurum olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Ancak Faaliyetleri Sürdürürken Bazıları Bazı Değerleri kullanarak her şeye zara veriyor bireysel egolardan dolayı Yapılan Faaliyetleri gereksiz bulmalarına Anlam veremiyoruz. Eleştiri sevilmez, tıpkı eleştiri gibi eleştiren de sevilmez. Ama Nedense Biz Eleştirmeyi de Eleştirileri de severiz Maalesef Bizi Eleştirenler Hep Üçüncü Ağızdan Eleştirirler İlk Ağızdan Eleştiri Olmuyor Olmadığı gibi Sorunlarımızın Tamamı Ortak Olmasına rağmen Kimseden Ödül verilmesini ve takdir edilmesini beklemiyoruz. Söz konusu sivil toplum kuruluşlarının ve diğer bütün unsurların ne kadar önemli olduğunun farkında olmasak . Gereğini Yapmasak Ancak yöntem ve uygulamaları ile neler yapılmaz? İşte onu gerçekten bilmiyoruz… Ne yapalım kusura kalmasınlar! “Dervişin fikri neyse zikri de o oluyor”.
Günümüz ile geçmiş arasındaki bağ koparken, bir yerde eski bağ dokusu korumaya çalışılırken, öte yanda Kültürümüze sağladığı olanakları ile bir kimlik erozyonuna neden olurken, sosyolojik açıdan da bizimle yollarını ayırırken, bizim ne yapmamızı bekliyorlar? Birlikteliğin sürekliliğini sağlayan unsurları koruyamaya, hatta Boş vermişlikle Umursamazlıktan gelemeyiz. Biz bunun bir parçası ve seyredeni olamayız.
Bu Süreçte, yeni bir kültür, yeni bir siyaset anlayışı ve yeni bir ekonomik ilişkilenme getirirken her yönü ile nedense sadece bizim ilgimizi çekiyor. Bu halkımıza düşkünlüğü eninde sonunda bizim başımıza mutlaka iş açacak biliyoruz. Olsun! En azından rasyonel düşünüp analitik davranıyoruz. Bu nedenle; dinamik bir süreçte onca şey olup biterken, olana bitene her şeye seyirci kalan, kendi iç dinamiklerini ortaya çıkaramayan, harekete geçiremeyen, paylaşmayan, kendi planlamasını yapamayan Yok olmaya ve etrafa sataşmaya kendi ideolojisine cevap veremeyen bireyler türeyince Çevreyi de kullanarak önce kendine sonra ideolojisine sonrada temsil etiği topluluğa ihanet etiğinin hiç farkında bile değil canı gönülden Duygusal bağlı olanlarsa İncelemeden irdelemeden söylemleri dikkate alıp ve işin ucu egoist bireylere değinince bir günah keçisine ihtiyaç oluyor ve Oda Biz Oluyoruz .

Bu Sünnet Şöleni İrdelenmeli  sorunlarımızın tamamını bir parça olarak görüyoruz. Bu parçanın içinde kurumların ve yönetimlerinin önemli bir yeri var. Kurumlara ve yöneticilerine yönelik eleştirilerin nedeni bu. Gözleme dayalı eğrisini doğrusunu araştıran olduğumuz için İstenmeyen oluveriyoruz. Bundan dolayı kaç kişinin kalaylı sözlerine maruz kaldığımız bilmiyoruz. Ancak bu bireylerin ne gibi bir derdi varsa? Bunların hepsini göğüsleyebilmek mümkün. Çünkü biz onlar için varız. Bizim Bakış açımızın tam orta yerinde toplumsallık yatıyor.Varsın olsun,Eleştirsinler yanlış bulsunlar siyasi bulsunlar  bizim için mahsuru yok.
Derneğimiz; Gerek Amacı, Gerekse Yapılanması Bakımından, Diğer Derneklerden Farklıdır.

Şöyle Ki;

             Derneğimiz Siyasi Partilerin Destekçisi ya da Yandaşı Değildir Olmayacaktır da. Derneğimiz Gücünü Üyelerinden Alan Tam Bağımsız Bir Sivil Toplum Kuruluşu Dur. Derneğimizin Ne Herhangi Bir Siyasi Partiye Yakınlığı Vardır; Ne de İdeolojik Bir Yapılanması Söz Konusudur. Derneğimizin Üyelerini Her Biri Ayrı, Ayrı Siyasi Partilerin Üyesi Olabilirler. Biz Bunu Doğal Karşılıyoruz. Ancak Derneğimizde Herhangi Bir Partinin Öne Çıkarılması Söz Konusu Değildir Sizler Tarafından Kurulan, Bu Derneğimizin Çatısı Altında Dayanışmaya Birliğe ve Beraberliğe Çağırıyorum. Gelin Dostlar, Bir ve Beraber Olalım. Zoru Kolay Kılalım. Bir Elin Nesi Var. İki Elin Sesi Var. Birlikte Kuvvet Doğar.

            Bizler Gelecek Nesillerimize İyi Örnekler Vermek, Birliğin Beraberliğin Yardımlaşmanın Ne Kadar Güzel Bir Haslet Olduğunu İspatlamak Zorundayız. Kendi İçimizde Kötülerimiz Varsa İyi Etmek, Yanlışlarımız Varsa Doğrultmak Durumundayız. Unutmayalım Ki; Kötüye Kötü Demekle İyi Olmaz, Yanlışa Yanlış Demekle Doğrulmaz.

Şu Anlamlı hikayele bitirmek istiyorum.

Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
– Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
– Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış, bak demiş kocasına
– Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?’
Kocası uzun uzun karısına bakmış; Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş.

Hayatta böyle değil midir?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.
Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce Kalp(pencere) durumumuza bakmak ve ‘iyi’ olanı görmeye hazır olup olmadığımızı fark etmek güzel bir fikir olabilir !…

10.09.2013

                                                                                                                                                                                      Özalp-Saray Derneği

                                                                                                                                                                                  Kurucu ve Onursal Başkanı

Ekrem Eralmaç

Yorumlar

  • Yazının Tarihi: 26 Kasım 2014
  • Yazar: Ekrem Eralmaç
  • Yazarın bu yazısı 1447 defa okundu.
  • Bu Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş:
  • Googleda Paylaş
  • Twitterda Paylaş
  • Facebookta Paylaş
Anahtar Kelime:

Bir Yorum Yazın

Başkanlarımız

Image Map

Sosyal Yardımlar

Ziyaretçi Sayacı

3632811