Özalp Mustafa Muğlalı Kışlası Tabelası Kaldırıldı
Dernek Genel Sekreterimiz Sn. Mehmet Uçkan’la Özalp Mustafa Muğlalı Kışlası Tabelası Kaldırılması için dernek olarak yaptıkları çalışmaların ve Tabelanın kaldırılmasından sonraki duygularını şöyle dile getirdi. 33 Kurşun olayın meydana geldiği Özalp İlçemizdeki Jandarma Hudut Tabur Komutanlığı”nın adı ise 6 Mayıs 2004″te “Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası” olarak değiştirilmesi Gelecek nesilleri kin ve nefrete sebibiyetten ziyade insanların tamda gelecek nesillere kin nefret duygularını teşvik edilecek izler nerdeyse ortada kalkmıştı ki Yenide ve O ismin Özalp’ta gündeme gelmesi Hepimiz Üzmüştü Derneğimizin ve Sivil toplum Kuruluşları Partileri haklı Tepkisi sonuç bulmasında hepimizi sevince boğmuştur. Bu olaydan Yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet Diliyorum Bu tür vakaların bir daha yaşanmaması Gelecek Güzel Günlerin bunların ansına birlik beraberlik- Kardeşçe ve İnsanca bir yaşam olması arzusu içindeyiz |
33 Kurşun Olayı Vikipedi, özgür ansiklopedi alınmıştır. 33 Kurşun – Muğlalı Olayı, 1943 yılında Van Özalp ilçesinde, 33 kişinin hayvan kaçakçılığı iddiası ve 3. Ordu komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalının emriyle yargısız olarak kurşuna dizilmesi ve 32’sinin ölümü, birinin kaçması ile sonuçlanan olay.
II. Dünya Savaşı sırasında özellikle İran sınırında kaçakçılık olayları artmıştı. Bölgedeki aşiretlerle güvenlik kuvvetleri arasında çatışmalara yol açan bu olaylardan biri de Van’ın Özalp ilçesinde patlak verdi. Bir bölümü İran topraklarında yaşayan Milan aşiretinin Temmuz 1943’te büyük bir hayvan sürüsünü kaçırdığı yolundaki ihbar üzerine sınıra gönderilen jandarma birlikleri kaçakçıları, Irana kaçtıkları için, yakalayamadı. Ardından aşiretin Özalp’ta yaşayan 40 akrabası gözaltına alındı. Mahkemenin yalnızca 5 kişiyi tutuklayarak geri kalanları serbest bırakmasına karşın, Özalp’e gelen Mustafa Muğlalının emriyle 33 eşkıya sorgulamaları yapılmak üzere iki asteğmenin komutasındaki bir askeri birliğe teslim edildi. Kaçakçılar sınıra yakın bir yerde kurşuna dizildi ve daha önce hazırlanan bir tutanağa dayanılarak kaçmaya çalışırken vuruldukları öne sürüldü. Olaydan yaralı olarak kurtulan bir eşkıya durumu ilgili makamlara duyurmayı başardıysa da yapılan başvurulardan bir sonuç alınamadı.
|
Demokrat Parti’nin iktidarı döneminde ise, örtbas edilmeye çalışılan olay yeniden gündeme getirildi. TBMM Başkanlığı’na verilen bir soru önergesinin kabul edilmesi üzerine olayla ilgili asker ve sivil yöneticiler hakkında soruşturma açıldı. Bütün sanıkların Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılandığı davada kurşuna dizme emrini verdiğini söyleyen Muğlalı, 2 Mart 1950’de ölüm, ardından da ileri yaşı ve hafifletici nedenlerden ötürü 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ama askeri Yargıtay kararı bozdu; Muğlalı yeni yargılama başlamadan 11 Aralık 1951’de (71 yaşında) hapiste öldü. CHP’nin 6-7 Eylül Olayları’nda “azınlıklara karşı ayrımcılık yapıldığı” iddiası üzerine, DP tarafından misilleme olarak, olay tekrar TBMM’de gündeme getirilmiştir. Bu kez olayın geçtiği dönemdeki bütün TBMM üyeleri ve CHP’nin sorumluluğu iddiasıyla, bizzat İsmet İnönü için yargılanma istenmiştir. 12 Şubat 1956 ve 25 Şubat 1956 tarihlerinde Meclis’te görüşülen konu, 1958 tarihli Meclis Tahkikat Komisyonu raporu ve Meclis görüşmeleriyle zaman aşımı ve çeşitli af yasalarından dolayı tekrar kapatılmıştır.
|
1. Harapsorik köyünden Hasan oğlu Cellat Uzuntaş 2. Harapsorik köyünden Cellat oğlu Ahmet Uzuntaş 3. Harapsorik köyünden Memi oğlu Ahmet Uyanık 4. Harapsorik köyünden Mehmet oğlu Arap Ali Polat 5. Harapsorik köyünden Timur oğlu Serhenk Özkaplan 6. Harapsorik köyünden Hüseyin oğlu Haydar Akalın 7. Harapsorik köyünden Hüseyin oğlu Ömer Akalın 8. Harapsorik köyünden Timur oğlu Mehmet Özkaplan 9. Harapsorik köyünden Hızır oğlu İsmail Şen 10. Harapsorik köyünden Ali oğlu T atar Gök 11. Harapsorik köyünden Ali oğlu Mısta Ertbaş 12. Harapsorik köyünden Mihi oğlu Beşir Deniz 13. Harapsorik köyünden Cellat oğlu Mustafa Uzuntaş 14. Harapsorik köyünden Yusuf oğlu Aco Çelebi 15. Harapsorik köyünden Aco oğlu Süco Çelebi 16. Milanengiz köyünden Ahmet oğlu Salih Taşçı 17. Milanengiz köyünden Sevinç oğlu ŞOkrü Taşçı 18. Milanengiz köyünden Hızır oğlu Ali 19. Milanengiz köyünden Ali oğlu Mehmet Taşçı 20. Milanengiz köyünden Kuro oğlu Sultan Özay 21. Milanengiz köyünden Osman oğlu İsa 22. Milanengiz köyünden İsmail oğlu Yusuf 23. Milanengiz köyünden Mehmet oğlu Haydar 24. Milanengiz köyünden Muhtar Ali 25. Milanengiz köyünden Ömer oğlu Seydi 26. Milanengiz köyünden Yusuf oğlu Fındı 27. Milanengiz köyünden Ahmet oğlu Memi 28. Milanengiz köyünden İsa oğlu Paşo 29. Milanengiz köyünden Bekir oğlu Kazım 30. Milanengiz köyünden Bekir oğlu Ahmi 31. Milanengiz köyünden Ahmet oğlu Hızır Kon 32. Milanengiz köyünden Kuro oğlu ibrahim Özay |
Tarihe 33 kurşun vakası olarak da geçen bu olaydan sonra Ahmed Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiiri onların anısına kaleme almış Şairimize de Allahtan rahmet diliyorum. Bu dağ Mengene dağıdır Tanyeri atanda Van’da Bu dağ Nemrut yavrusudur Tanyeri atanda Nemruda karşı Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur Bir yanın seccade Acem mülküdür Doruklarda buzulların salkımı Firari güvercinler su başlarında Ve karaca sürüsü, Keklik takımı… Yiğitlik inkar gelinmez Tek’e – tek doğüşte yenilmediler Bin yıllardan bu yana, bura uşağı Gel haberi nerden verek Turna sürüsü değil bu Gökte yıldız burcu değil Otuzüç kurşunlu yürek Otuzüç kan pınarı Akmaz, Göl olmuş bu dağda… Sırtı alacakır Karnı sütbeyaz Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı Yüreği ağzında öyle zavallı Tövbeye getirir insanı Tenhaydı, tenhaydı vakitler Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı Baktı otuzüçten biri Karnında açlığın ağır boşluğu Saç, sakal bir karış Yakasında bit, Baktı kolları vurulu, Cehennem yürekli bir yiğit, Bir garip tavşana, Bir gerilere. Düştü nazlı filintası aklına, Yastığı altında küsmüş, Düştü, Harran ovasından getirdiği tay Perçemi mavi boncuklu, Alnında akıtma Üç topuğu ak, Eşkini hovarda, kıvrak, Doru, seglavi kısrağı. Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde! Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı, Böyle arkasında bir soğuk namlu Bulunmayaydı, Sığınabilirdi yüceltilere… Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir, Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı, Yanan cıgaranın külünü, Güneşlerde çatal kıvılcımlanan Engereğin dilini, İlk atımda uçuran Usta elleri… Bu gözler, bir kere bile faka basmadı Çığ bekleyen boğazların kıyametini Karlı, yumuşacık hıyanetini Uçurumların, Önceden bilen gözleri… Çaresiz Vurulacaktı, Buyruk kesindi, Gayrı gözlerini kör sürüngenler Yüreğini leş kuşları yesindi… Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun… Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki… Ölüm buyruğunu uyguladılar, Mavi dağ dumanını ve uyur-uyanık seher yelini Kanlara buladılar. Sonra oracıkta tüfek çattılar Koynumuzu usul-usul yoklayıp Aradılar. Didik-didik ettiler Kirmanşah dokuması al kuşağımı Tespihimi, tabakamı alıp gittiler Hepsi de armağandı Acemelinden… Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız Karşıyaka köyleri, obalarıyla Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, Komşuyuz yaka yakaya Birbirine karışır tavuklarımız Bilmezlikten değil, Fıkaralıktan Pasaporta ısınmamış içimiz Budur katlimize sebep suçumuz, Gayrı eşkiyaya çıkar adımız Kaçakçıya Soyguncuya Hayına… Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki… Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, Karnımda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazlı selvi, Ömrüne doymamış üç dağ parçası. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kirve, hısım, dağların çocukları Fransız Kuşatmasına karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha Benim küçük dayım Nazif Yakışıklı, Hafif, İyi süvari Vurun kardaş demiş Namus günüdür Ve şaha kaldırmış atını. Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki… |
Haber:Fesih Yorulmaz |